AKDENİZ BİSİKLET TURU

 

AKDENİZ BİSİKLET TURU(28 MART-28MAYIS 2024 60 GÜN 3600 km)



ARNAVUTLUK

1.GÜN-28MART PERŞEMBE: Tüm hazırlıklarımı tamamladıktan sonra 01.30’da bisikletle Ankara Terminaline ulaştım. 02.30 Kamil koç otobüsüne bilet aldım. 30 nolu koltukta motor sesi eşliğinde kötü bir yolculuk sonunda 10.30’da İstanbul Esenler otogarında bitti. Alpar firmasından Tiran için 15.00 otobüsüne bilet aldım. 15.00 de 16 saat süreceği belirtilen Tiran yolculuğumuz sorunsuz bir şekilde başladı.  

 
2.GÜN-29 MART CUMA: Türkiye-Yunanistan gümrüklerini sorunsuz geçtik. Fakat Arnavutluk gümrükte bisikletim hariç tüm bagajları otobüsten indirdiler. Otobüsü X raya götürdüler. Gece 03.00 ten 04.00’e kadar 8 derecede bizleri beklettiler. Epey üşüdükten sonra nihayet otobüsümüzün sıcağına ulaştık. Sabaha doğru İskender Bey’de aktarma olduk. 10.30’da Tiran’a ulaşabildim. Aç olan mideciğimi kelle-paça çorbası ile şenlendirdim. Hostel the bearded Dad yerleştikten sonra bisikletimi bahçesine bırakarak şehir merkezini gezintiye çıktım. Tiran merkezindeki tarihi ve turistik yerleri gezdikten sonra akşamüzeri hostele dönerek dinlendim.

3.GÜN-30 MART C.TESİ: 08.30’da uyandım. Hazır olan kahvaltımı yaptım. Bisikletin bagajlarını yerleştirdikten sonra çalışanlarla vedalaşarak hostelden ayrıldım. Özellikle çalışan Barış arkadaşıma iyi dileklerimi ilettim. Saat 12.00’e kadar Tiran merkezini tekrar bisikletle gezdikten sonra Durres’e doğru yola koyuldum. Yoğun trafik içerisinde 40 km.lik yolu 2.5 saatte zor aldım. Durres’e vardığımda ilk iş Bari feribotuna bilet almak oldu. Feribot 22.00’de hareket edeceği için bol vaktim var. Durres’e daha önce de gelmiş olduğumdan fazla değişiklik yoktu. Sahil kesiminde bisiklet yollarının yapılmış olması sevindirici. Durres’in altını üstüne getirdim. Türkçe bilen börekçide sohbet ederken enerji yüklendim. Derken 21.00’de porta geldim. Gümrük polisi İtalyan vizemin olmadığını belirtince yeşil pasaport için vizeye gerek olmadığını söyleyince beni bekletti. Bir yerleri aradıktan sonra feribota geçişime izin verdi. Bisikletimi garaj bölümüne sabitledikten sonra ekonomi bölümüne yerleştim. 4’lü koltuklar üzerine matlarımı sererek uzandım. (56 km)

İTALYA


4.GÜN-31 MART PAZAR: 08.00’de Bari limanına indim. Fransız bisikletçi arkadaşla birlikte pasaport kontrolünden geçtik. Sabah sessizliğinde Bari içinde tur attık. Güzergahlarımız farklı olduğu için ayrıldık. Bari’yi gezdikten sonra trenle Foggia yolculuğu başladı. İstasyonda beraber trene bindiğimiz bisikletli arkadaş Alexis ile sohbet ettik. Ara istasyonda Alexis’le vedalaştık. Foggia’da trenden indim. Şehir pazar günü olması nedeniyle oldukça sakin ve temizdi. Sadece göçmenler vardı. Biraz alışveriş yaptım. Fas’lı Hüseyin’den simcard aldım. Foggia’dan ayrılarak Napoli’ye doğru yola koyuldum. Yol kenarında bulunan restoranda mola verdim. Çalışan kadına kamp yeri sordum. İşletmenin bahçesinde kalabileceğimi söyledi. Bunun üzerine bende domates soslu makarna siparişi verdim. Soslu makarnayı maden suyu eşliğinde yedikten sonra çadırımı kurarak dinlenmeye çekildim. (50 km)

5.GÜN-01 NİSAN P.TESİ: 07.00’de uyandım. Sabah temizliği yaptıktan sonra eşyalarımı bagajlara yerleştirdim. Sabah kahvesini içerek işletme sahibi kadına teşekkür ederek ayrıldım. Sakin bir yolda ilerleyerek Grottaminarda’ye geldim. Telefonum şarj olurken market sahibi ile sohbet ettik. Otomobil yolunu kullanabilir miyim? Sorusuna bugün pascalya tatili sorun olmayacağını söyledi. Otomobil yolunu kullanarak devam ettim. Pratola Serra’yı geçtikten sonra arka lastiğim patladı. Yoğun trafik gürültüsünde lastiğimi tamir ettikten sonra yola devam ettim. Avellino’ya 5 km. kala lastiğim tekrar patladı. İç lastiği değiştirdikten sonra tekrar yola çıktım. Yağmur bulutlarını görünce en yakın yerleşim yeri olan Avellino’ya saptım. 20.00’de şehre giriş yaptım. Yağmur altında otel aradım. En yakın otel 80E isteyince iş başa düştü. Yerel yaşlı vatandaştan çadır için uygun yer sorduğumda beni şehir merkezindeki parka getirdi. Kendisine teşekkür ettim. Biraz beklemeye karar verdim. Bu arada etli nohutlu yemek ile açlığımı giderdim. Parkta gezen Gürcü aile ile tanıştım. Türkçe sohbet ettik. Yağmur tekrar başlayınca aceleyle çadırımı kurdum. Yarı ıslak halde dinlenmeye çekildim. Alarmı 06.40’a kurdum. (82 km)

6.GÜN-02NİSAN SALI: 06.40’ta alarmın çalması ile uyandım. Islak eşyalarımı kurularından ayırarak özenle bagajlara yerleştirdim. Çadırı, uyku tulumunu ve matları çantalarına yerleştirdim. Parkta köpek gezdiren vatandaşa wc sorunca karşıdaki barda olduğunu söyledi. Barda kahvemi içtikten sonra ihtiyacımı giderdim. Yola çıktım. Çıkışta petrol çalışanına bataryalarımı şarj edebilir miyim deyince bana prizi gösterdi. Batarya şarj olurken ıslak giysileri kurumaları için güneş gören yerlere serdim. Günlüğümü yazarken kahvaltımı yaptım. Çalışan arkadaş kahve ikramında bulundu. Sohbet ettik. Saat 12.00’de arkadaşa teşekkür ederek vedalaştım. Markette alışveriş yaptıktan sonra yola koyuldum. 18.00’de Pompei’de bahçeli bir hostele yerleştim. (67 km)

7.GÜN-03NİSAN ÇARŞAMBA: 08.30’da uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra bagajları yerleştirdim. Hostelde kalanların soruları üzerine sohbet ettik. 09.30’da hostelden ayrılarak Pompei antik şehrine gittim. Bisikleti dışarda park ederek antik şehri gezdikten sonra Napoli’ye doğru yola çıktım. Yoğun trafik, taşlı yollar, bisiklet yolları oldukça yorucuydu. Hopestel Secret Garden denilen 3. Katta bulunan hostele yerleştim. Bisikleti hostelde çalışan arkadaşla zorlanarak bahçeye çıkardık. Duş aldıktan sonra şehri gezmeye çıktım. Oldukça gürültülü ve karmaşa bir şehir. Akşam hostele döndüm. Makarna balık ile akşam yemeğini yedikten sonra bahçede biraz takıldım. Yorgunluğumu gidermek için yatağıma uzandım.  (30 km)

 

8.GÜN-04NİSAN PERŞEMBE: Alarmın çalması ile 08.30’da uyandım. Yeşilçay eşliğinde peynir, zeytin ve ekmekle kahvaltımı yaptım. Bagajlarımı yerleştirdikten sonra Sorrento’ya doğru yola koyuldum. Meta yerleşimini geçerek Sorrento’ya ulaştım. Trafiğe kapalı sokak oldukça güzel ve şirindi. Camping Nube d’Argento’da Vezüv’e karşı çadırı kurdum. Akşam yemeği olarak etli nohut yedikten sonra çay eşliğinde kuruyemiş keyfinden sonra duş, çamaşır, şarjlar derken 23.30’da uyku tulumuna girerek dinlenmeye çekildim. (56 km)

9.GÜN-05 NİSAN CUMA: 08.00’de uyandım. Sabah temizliğinden sonra kahvaltımı yaptım. Kahve keyfinden sonra çadırı ve eşyalarımı bagajlara yerleştirdim. 10.30’da kamp alanından ayrılarak Amalfi’ye doğru yola çıktım. Deniz kıyısında güzel manzaralar eşliğinde güzel bir yer olan Positano’yu geçtikten sonra yola devam ederek 14.00’de Amalfi’ye ulaştım. Biraz dinlendikten sonra yola devam ederek liman şehri olan Salerno’yu geçtim. Kamp yerinde dinlenmek için çadırımı kurdum. (71 km)


10.GÜN-06NİSAN C.TESİ: 08.00’de uyandım. Nemden her şey ıpıslaktı. Sabah temizliğinden sonra yoğurtlu çorba ile kahvaltımı yaptım. Çadırımın kuruması üzerine 09.30’da kamptan ayrılarak Sapri’ye doğru yola çıktım. Navigasyondaki bisiklet yolları gidilecek gibi değildi. Yolu uzatıyor ve dağlardan geçiriyor. Anayola girdiğimde görevli geldi, yolun bisiklet için yasak olduğunu söyledi. Mecburen bisiklet yoluna saptım. Ama oldukça zorlandım. 850 ve 750 m.lik tepeleri aştığım için karanlığa kaldım. Bir köyden geçerken barın önünde bulunan sarhoş gençler yolumu kesti. Fotoğraf çekilip para istediler. Paramın olmadığını söyleyince İtalyanca bir şeyler söylediler ve yola devam ettim.  21.00’de Sapri’ye ulaşabildim. Bisiklet yolları gidilecek gibi değildi, tren soruşturdum. 07.37’de Paolu’ya yer buldum. Görevli bana mat üzerinde yatabileceğim yer gösterdi. Alarmı 07.00’ye kurdum ve dinlenmek için matıma uzandım. (136 km)

11.GÜN-07NİSAN PAZAR: 07.37’de Sapri-Paola trenine bindim. Paola’da tekrar trene binerek Villa San Giovanni’den fery ile Messina’ya geçtim. Böylece Sicilya seyahatim başlamış oldu. Messina’dan Taormina’ya doğru yola koyuldum. Elektrik vermeyen camping La Focetta Sicula’dan anlaşamadan yola devam ederek 21.00’de Taormina’ya zor bir çıkışla varabildim. Hotel Innpiero’da kaldım. (46.5 km)



12.GÜN-08NİSAN P.TESİ: Otelin kahvaltı salonunda hazır olan kahvaltıyı yaptıktan sonra 10.00’da Taormina’dan ayrılarak Etna’nın doğusundan geçerek etrafını dolaşmak için yola çıktım. Çok güzel bir çeşmede su içmek için mola verdiğimde aracıyla gelen Salvo ile tanıştım. Çukurova dizisini izlediğini söyleyince şaşırdım. Etna eteğindeki çeşmeden akan su soğuk ve harikaydı. Bronte’ye 9 km kala Etna yanardağının batı eteğinde, çeşmenin olduğu yerde çadırımı kurdum. Akşam yemeği için ton balıklı makarna yedikten sonra çay, kahve derken dinlenmek için matıma uzandım. (58 km)

13.GÜN-09NİSAN SALI: Sakin ve güzel doğa içerisinde uyuduğum için 08.20’de kendiliğimden uyandım. Çeşme başında kahvaltımı yaptım. Çadırımı ve eşyalarımı toparlayarak bisikletin bagajlarıma yerleştirdim. Ayrılırken karavanla kamp yapan Alman iki bayanla sohbet ettik. Bisiklet yolundan gitmemi önerdiler. Bende navigasyonu açarak bisiklet yolundan gitmeye çalıştım ama çok kötü patikalara girdim. Eşek bile gitmez. Hangi eşşek bisiklet yolu diye entegre etmiş. Bisikleti itekleyerek, sırtlayarak çıkardığım çimenlik tepede mola vermek zorunda kaldım. Mola yerinde araç içerisinde oturan adının Batrice olduğunu söylediği bayanla sohbet ederken bende kahvaltı hazırladım. Kahve ikramımı kabul etmedi. Bana çikolata ikram etti. Kahvaltımı bitirdikten sonra Batrice arabası ile tarla yollarından geçirerek beni ana yola çıkardı. Kendisine teşekkür ettikten sonra ayrılarak Katanya’ya doğru yola çıktım. Yolda beni geçen ekipler yoldan çıkmam için beni uyardılar ama ben yine de yola devam ederek 15.00’de Katanya’ya ulaştım. Urbanpop hostele yerleştim. Bisikleti 3.kattaki hostele asansörle çıkardım. Duş aldıktan sonra Katanya merkezi gezdim. Alışveriş yaptıktan sonra hostele döndüm. Akşam yemeğini yedikten sonra yatağıma uzandım. Gerekli planlamaları gözden geçirdikten sonra uyku moduna geçtim.  (48 km)

14.GÜN-10NİSANÇARŞAMBA: 08.00’de uyanarak kahvaltı yaptım. Ramazan bayramının 1.günü olması nedeniyle mesajlarla kutladım. Odada Türkçe konuşan Erdem ile tanıştım. Siraküza’yı gezmek için hostelde bir gün daha kalmaya karar verdim. Saat 10.00 otobüsüne binerek Siraküza’ya gittim. Tarihi yerleri ve doğal güzelliklerini gezdikten sonra 15.00 otobüsüne binerek tekrar Katanya’ya geldim. Hostelde bir şeyler atıştırdıktan sonra Catanya’yı tekrar gezdim. Akşam olunca hostele döndüm akşam yemeğini yedikten sonra günlüğümü yazdım. Planları gözden geçirdim. Erdem’le sohbet ettik. Yat temizliğinden sonra uyumak için yatağa uzandım.

15.GÜN-11NİSAN PERŞEMBE: 08.30’da alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltımı yaptıktan sonra önce eşyalarımı, sonra bisikletimi 3.kattaki hostelden indirdim. Apartman girişinde bagajlarımı yerleştirirken genç bir kadın bana bir şeyler söyledi, anlamadığımı belittim. Portekizce konuştuğunu belirtince uygulamadan sohbet ettik. Beni hostelde gördüğünü tanışmak istediğini belirtti. Adının Patrick olduğunu Brezilya’da yaşadığını ama olursa Sicilya’da yaşamak istediğini söyledi. İnstagram arkadaşı olarak ayrıldık. Bagajlarımı yükledikten sonra Palermo’ya gitmek için önce otobüslere bakarken adının Tuncer olduğunu söyleyen bey ve ailesi ile tanıştım. Otobüs olmayınca Messina aktarmalı tren bileti aldım. Tren saatine kadar güzel Katanya’yı tekrar gezdikten sonra trene binerek önce Messina’ya geldim. Bir arkadaşın yardımıyla Palermo treninin kalkacağı platforma geçip trene bindim. 20.05’te Palermo’ya ulaştık. Uygulamadan bulduğum hostele yerleştim. Yemek, temizlik derken yorgunluktan uzandığım yatakta uyuyakalmışım.



  16.GÜN-12NİSAN CUMA: 08.30’da alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek pis hostelden ayrıldım. Tunus’a geçebilmek için porta gittim. Grimaldi firması çalışanı yeşil pasaportun vizeye tabi olup olmadığını kontrol için polis merkezine gitmemi söyledi. Görevlilere gerekli açıklamalarda bulunarak yeşil pasaportun devlet tarafından belirli derecelere gelmiş memurlara verildiğini söyleyince sorun olmadığını belirttiler. Tekrar firmaya giderek sorun olmadığını belirttim. O zaman bileti gidiş-dönüş almak zorundasın demeleri üzerine itiraz ettim fakat tek yönlü bilet veremeyeceklerini belirtince (yarın için) mecburun gidiş-dönüş bilet almak zorunda kaldım. Limandan ayrılarak Palermo merkezi gezdim. Tarihi mekanlar oldukça kalabalıktı. Kafede enerji yüklendikten sonra şehir dışındaki La Playa kamp alanına doğru yol aldım. Güzel kamp alanına giriş yaptıktan sonra çadırımı kurdum. 4 dakikalık duş hakkımı kullandım. Hazırladığım balık konserveyi yedikten sonra demlediğim çayı içtim. Çamaşırlarımı yıkadıktan sonra alarmı kurdum. 21.00’de çadırıma çekilerek uyku tulumuna uzandım.(25 km)

İtalya’da Napoli hariç gezdiğim yerleşim birimleri oldukça güzeldi. Fakat şehirler arası bisiklet yolları bazı yerlerde oldukça kötüydü ve yol almak mümkün olmuyordu. Ana yola girdiğimde görevliler ve polisler sürekli uyarı yapıyorlardı. O nedenle bazı yerleri trenle geçmek zorunda oluyordum. Trenlerde bisikletle yolculuk yapmak oldukça rahattı.

 17.GÜN-13NİSAN C.TESİ: Alarmın çalması ile 08.00’de uyandım. Hazır yoğurt çorbası ile kahvaltı yaptıktan sonra eşyalarımı bagajlara yerleştirdim. Kamp alanından ayrılarak limana doğru yol aldım. 10.30’da limana ulaştım. Check-in işlemi sonrası pasaport kontrolünde oturma iznimin olup olmadığını sordular. Bisiklet turu yaptığımı yeşil pasaport için izne gerek olmadığımı belirttim. Soruşturduktan sonra İtalya çıkış vizesini tereddüt ederek vurdular. Nihayet feribot alanına giriş yapabildim. Bisikleti feribotun girişinde depoya koyarak kilitlediler. Bende yukarı çıktım. Bu arada ben yaşlarda bir bey bana bir şeyler söyledi. Uygulamadan çeviri yapınca Tunus’lu doktor olduğunu kendisinin gezgin olduğunu belirtti. Cafede kahve içtikten sonra termosuma sıcak su alarak eşyalarımın bulunduğu koltuklara yerleştim. Feribotun interneti oldukça zayıf olduğu için hiçbir işlem yapamadım. Gezi notlarımı ve fotoları gözden geçirdim. Sakin bir yolculuktan sonra 23.45’te Tunus limanına giriş yaptık.

 

TUNUS


Gümrükte sorgulama uzun sürdü. 2 saat sonra pasaportumu verdiler. Daha önce uygulamadan rezervasyon yaptığım Nomads hostele doğru gece yolculuğu yaptım. Gece 02.30’da hostele vardım. Zile basınca kapıyı açtılar. Bisikleti garaja koyduktan sonra sessizce duş alıp hemen yatağıma uzandım. (45 km)

 18.GÜN-14NİSAN PAZAR: Alarmın çalması ile 09.00’da uyandım. Kahve içtikten sonra eşyaları yüklenerek Kartaca, Si bu Said, Marta doğru yola koyuldum. Buraları gezdikten sonra tekrar Tunus merkeze dönerek nomads hostele yerleştim. (52 km)

  19.GÜN-15NİSAN P.TESİ:  09.10 uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek sim kart almak için şehir merkezine yöneldim. 25 GB içeren sim alıp, enerji yüklendikten sonra Hammamet’e doğru yola koyuldum. Tunus şehrini kaos içinde geçtikten sonra alternatif sakin, zeytin-üzüm bağları, ekili alanlardan ve düz yollardan geçerek 16.40;ta Hammamet;e vardım. Yerel bisküvi alarak cafenin birine oturdum. Tlf şarj olurken kahve eşliğinde afiyetledim. Cafe sahibi ile sohbet ettikten sonra uygulamadan bulduğum Romane otele yerleştim. (74,5 km)



20. GÜN-16 NİSAN SALI: Alarmın çalması ile 09.00 uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek daha önce belirlediğim tarihi ve turistik yerleri gezerek Sousse doğru yola koyuldum. (Kasbah, medina, George sebastian Villası) Yolda enerji yüklendikten sonra saat 17.00 de Booking rezervasyon yaptırdığım Der Hkaïem oteline giriş yaptım. Butik otel çok özenli ve temizdi. Duş, temizlik, bisiklet bakımı, akşam yemeği derken 22.00’de yatağıma uzandım. (90 km)



 21. GÜN-17 NİSAN ÇARŞAMBA: 09.10 da uyandım. Sabah temizliği yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenirken çalışanların nazik kahvaltı ikramını kabul ederek biraz daha ortamda takıldım. Saat 11.00 gibi hakem butik otelden vedalaşarak ayrıldım. Sousse merkezi, kaleyi, mozaik müzesini, çarşıyı gezdikten sonra Monastır’a doğru yola koyuldum. Monastır’ın güzel kalesini ve temiz şehrini gezdikten sonra vakit erken olduğu için El Jem’e köy yollarından pedallamaya karar verdim. Köy cafelerinde takılarak saat 18.30 da El Jem’e ulaştım. Julius otel çalışanı Türkçe konuşarak bana yardımcı olabileceğini söyledi. Fiyatta indirim yaparak, güzel bir oda vererek yardımcı olduğu için teşekkür ettim. Artık günün yorgunluğunu gidermenin vaktidir. (93 km)

22. GÜN-18 NİSAN PERŞEMBE: Saat 9.30 da El Jem’deki Julius otelden ayrıldım. Su ve ekmek aldıktan sonra Safakes’e doğru yola koyuldum. 35 km. yol aldığımda zeytin ağacının gölgesindekahvaltı yaptım. Yeni enerji ile yola devam ederek öğlen sonra Safakes’e ulaştım. Market alışverişi yaptıktan sonra hotelde bir geceliğine apart kiraladım. Duş aldıktan sonra çay-kahve eşliğinde atıştırdım. Çok erken olduğu için biraz oyalandım. Planlarımı gözden geçirdim. Herhangi bir aksaklık yoktur. Yarın daha fazla yol alabilmem için iyice dinlenmeye zamanım var. Akşam yemeği için peynirli makarna yapmayı düşünüyorum. Tv de Türk dizisi hercai var. Arapça versiyonunu izledim. Sevilen diziler kültür geçişlerinde oldukça etkili oluyor. Tunus’ta karşılaştığım bazı kimseler Türk olduğumu anlayınca hemen Türkçe kelimeler söylüyorlar. Nereden öğrendin diye sorunca dizileri izlediklerini söylüyorlar. (72 km)

 23.GÜN-19 NİSAN CUMA: Kaldığım hotelde gece bir türlü uyuyamadım. Tuhaf bir gece geçirdim. Birüşüdüm,bir terledim. Nedenini anlayamadım. Gece bitmek bilmedi. Sabah hemen duş aldım kendime gelirim diye. Kahvaltı yaptıktan sonra Booking rezervasyon yaptığım Gabes sahile doğru yola çıktım. Fakat yolda sağ ayağım uyuşmaya başladı.40 km yol aldıktan sonra Mahles tren garına gittim. Bisikleti trene atıp gitmeyi düşündüm. Çeviri uygulamasında Türkçe-arapça ile 13.30 tren olduğunu söylediler. Türkçe kelimesi üzerine liseli genç kız türkçe bildiğini söyledi. Biraz konuştuktan sonra Türkçeyi dizilerden öğrendiğini belirtti. Adının Imen olduğunu söyledi. Ben tahta sedire uzanarak ağrımı azaltmaya çalıştım. Tekrar görevliye sorunca trenin 14.30 geleceğini belirtince yola devam etmeye karar verdim. Gardan ayrılırken Imen ile foto çekildik. İnstagramı aldı. Yolda zorlansam da saat 18.00 de deniz kenarındaki sakin motele ulaşabildim. Giriş yaptıktan,akşam yemeğinden sonra duş aldım ve yatağa uzandım. (128 km)

 24.GÜN-20 NİSAN CUMARTESİ: 8.40 ta uyandım. Salondaki masada kahvaltım hazırdı. Masaya oturunca kahve getirdi görevli arkadaş. Böylece kahve eşliğinde kahvaltımı yaptıktan sonra Djerba’ya doğru yola çıktım. Gabes, Kettana, Arram’ı geçtikten sonra yola yakın ıssız bir yerde geceyi geçirmek için çadırı kurdum. Akşam yemeği olarak yulaflı yoğurt yedim. İki gündür bağırsak sorunu yaşıyorum. Belki yatıştırır diye düşünüyorum. Karanlık çöktüğünde üzerime uyku tulumunu alarak dinlenmeye karar verdim. Fakat gece iki defa çadırdan çıkmak zorunda kaldım. (73 km)


25.GÜN-21 NİSAN PAZAR: Gece bağırsak rahatsızlığı nedeniyle iki defa çadırdan ayrıldım. 08.10 da uyandım. Peynir, zeytin eşliğinde çayla kahvaltı yaptım düzelme düşüncesiyle. Eşyaları toparlayarak bagajlara yerleştirdikten sonra saat 10.00 da Djerba’ya doğru yola çıktım. Fakat sol-ön çaprazımdan öyle sert rüzgâr esiyordu ki ilerlemekte ve dengemi korumakta zorlanıyordum. Bir feribot geçişi yaparak 60 km lik yolu 8 saatte alabildim. Cafeler de sık sık molalar vererek 18.00 de Wostel Djerba’ya ancak ulaşabildim. Gerçekten çok yoruldum akıl karı değil. Wostelde ilgiyle karşıladılar. İki gün kalırsam ancak kendimi toparlayabilirim düşüncesindeyim. Duş aldıktan sonra hemen yatağıma uzandım. Akşam yemeği hazır olduğunu bildirince dinlenmeye ara verdim. 14 kişilik testi yemeği hazırlamışlardı. Sohbetler eşliğinde afiyetle yemeklerimizi yerken Türkçe bilen arkadaşlarla sohbetler ettik. Çayımı içtikten sonra yat temizliği yaptım. İyi geceler temennisiyle yatağıma uzandım.  (60 km)

26.GÜN-22NİSAN P.TESİ: Saat 09.00 kahvaltı için uyandırıldım. Fransız tipi kahvaltı ile idare edeceğim. Kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşa eczane olup olmadığını sordum. Nedenini sorunca Bağırsak sorunu olduğunu söyledim. Bana ilaç verebileceğini söyledi. Kabul ettim. Toz ilacı suda eriterek içtim. Yatağıma uzanarak dinlenmeye devam ettim. Öğle vakti djerba merkezi gezdim. Güzel duvar resimleri vardı. Tansiyon ölçümü yaptırdım. 11,5/8 oldukça iyi. Djerbahood, el Ghriba kapalı olduğu için iç kısmını gezemedim. Çarşıda tur attım. Döviz bozduramayınca alışveriş yapamadım. Artık olanlarla idare edeceğim. Tekrar wostele gelerek arkadaşlarla sohbet ettim. Akşama yakın bulgur pilavı yaptım. Çay,kahve derken akşam oldu. Masa tenisi maçları yaptık. Arkadaşlara Türk kahvesi yaptım. Yat temizliği yaptıktan sonra yatağa uzandım. İshalim düzelmiş kendimi iyi hissediyorum. Yarın yola çıkmaya hazır olduğumu düşünüyorum.

27.GÜN-23NİSAN SALI: 09.40 ta uyandım. Sabah temizliğinden sonra eşyaları bagajlara yerleştirdim.

Hazırlanmış olan kahvaltıyı yaptıktan sonra arkadaşlarla vedalaşarak yola çıktım. Önce Houmt Souk denilen bölgeyi ziyaret ettim. Çok hareketli ve turist kalabalığı vardı. Çarşılarını gezdikten sonra Medenin’e gitmek için limana yöneldim. Feribotla adayı geçerek yola devam ettim. Sakin ve güzel

biryolda molalar vererek saat 18.30 da Medenin’e ulaştım. Düzensiz ve her yer çöplüktü. Ayşe otele yerleştim. Duş aldıktan sonra marketten aldığım gıdalarla ihtiyacımı giderdim. Çamaşırlarımı yıkadım. İnternete takıldım. Planlarımı gözden geçirdim. Yarın Tatavin denilen yerde neler yapmam gerektiği konusunda bilgiler edindim. Yorgunluğumu gidermek için yatağa uzandım.  (82 km)

 28.GÜN-24 NİSAN ÇARŞAMBA: Uyandığımda saat 08.50 idi. Türk usulü kahvaltı yaptım. Hava durumu rüzgârlı ve çöl tozlu görünüyordu. Tatavin’e minibüsle gitmeye karar verdim. Otel süremi uzattım. Otelin yakınından kalkan minibüse binerek Tatavin’e ulaştım. Çöl tozlu hava içerisinde şehir merkezini ancak gezebildim. Saat 14.30 da geri dönüş yaptım. Otele girince resepsiyon görevlisi Türk bir arkadaşı bana gösterdi. Arkadaşla Arapça konuşarak bizi tanıştırdı. Muhammed Suriyeli Türkmen olduğunu İstanbul da yaşadığını, bölgede tekstil ticareti yaptığını belirtti. Tanışma bitince Cafe ye davet etti. Cafe de sohbet ettikten sonra Medenin şehrini gezdik. Beklediği telefon gelince Djerba’ya gitmesi gerektiğini belirterek iyi dileklerle ayrıldık. Otele dönerek odama çıktım. Öncelikle çöl tozlarından arınmak için duşa girdim. Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Dinlendikten sonra akşam yemeği olarak peynirli makarna yaptım. Çay demledim. Kraker ve badem çekirdeği eşliğinde TRTFM dinleyerek vakit geçirdim. Planlarımı gözden geçirdim. Yarın Gabes’e gitmeye karar verdim.

29.GÜN-25 NİSAN PERŞEMBE: 09.10 da uyandım. Hafif kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek otelden ayrıldım. Önce su aldım. Gabes’e doğru yola koyuldum. Kettana da öğle yemeğini yedikten sonra saat 15.30 da Gabes’e ulaştım. Bookingten bulduğum aparta yerleştim. Duş aldıktan sonra çamaşırlarımı yıkadım. Bisikletin bakımını yaptım. Ön çamurluğun kadroyu tutan parçası kırıldığı için çamurluğu sökmek zorunda kaldım. Dışarı çıktım. Bu saatte ekmek olmayacağını söylediler. Aracı olan bir arkadaş hem Fransızca konuşuyor hem de el kol hareketleri yaparak beni arabasına bindirdi. Biraz yol gittikten sonra beni ekmek ve pasta satılan mini bir dükkâna getirdi. Beni beklememesini işaret ettim. Teşekkür ettim. Alışveriş yaptıktan sonra pastaları mutfakta çay eşliğinde atıştırdım. Kahve içtim. Yatağıma uzanarak hem dinlendim hem de sosyal medyaya takıldım. Derken saat 23.00’da yatağıma uzandım. (86 km)


30.GÜN-26 NİSAN CUMA: 08.05 de alarmın çalması ile uyandım. Termosta bulunan çay eşliğinde ekmek arası peynir ile kahvaltı yaptım. Eşyalarımı bagajlara yükleyerek Kebili’ye doğru yola çıktım. Yolun sakin ve düz olması, rüzgârın arkadan esmesi yolu rahat almamı sağladı. Yolda iki defa kahve molası verdim Kebili girişindeki markette alışveriş yaptım. Kampta ihtiyacım olanları sadece aldım. Kebili içinde ilerlerken bir araç sürekli beni takip ediyordu. Kenarı çekilerek geçmesi için daha fazla alan bıraktım. Araç beni geçtikten sonra önümde durdu. İçinden inen bir kişi bir şeyler söyledi, anlamadım.Uygulama üzerinden konuştuk. Bisiklet derneğinin olduğunu, Douz’da misafir edebileceklerini söyledi. Haritadan baktım 30 km. Zaten 118 km yapmışım. Batarya şarjım olduğu için kabul ettim. Bisikleti arabaya alalım dedi ama arabada çoluk çocuk var. Kalabalık. Navigasyondan işaretleyin ben gelirim. Adresi aldıktan sonra kontrol ettim. Düştüm yola 1,5 saat sonra Douz girişinde beni karşıladılar. Takip ettim, derneğe vardık. Sohbet ettik. Dernek başkanı geldi tanıştık. Beni yemeğe davet etti. Yemeğe giderken yolda plastik bidonlardan bir bardak sıvı ikram etti. Ne olduğunu sorduğumda palmiye suyu olduğunu söyledi. Gerçekten ferahlatan bir içimi vardı. Yemekten sonra motorla çöl kısmını gezdik. Sonra tekrar derneğe geldik. Akşam olduğu için sabah görüşmek üzere vedalaştık. Ben de duş aldıktan sonra yatağa uzandım, yarın için araştırmalar yapmak üzere. Fakat fazla uzun sürmedi yorgunluktan kendimden geçtim.  (147 km)

 31.GÜN-27 NİSAN C.TESİ: Alarmın çalması ile 07.10 da uyandım. Kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklendim. Anahtarı vermek ve teşekkür etmek için arkadaşı bekledim. 09.30 da arkadaşla vedalaşarak Tuzer’e doğru yola çıktım. Rüzgârın arkadan esmesi rahat yol almama yardımcı oldu. Fakat çöl kumu her tarafımı bezedi. Maske takarak daha az etkilenmeye çalıştım. İki defa kahve molası verdikten sonra Tuzer’e 10 km kala campingde kalmaya karar verdim. Duş, kumlanan çamaşırlar derken akşam yemeği için sardalyalı makarna yaptım. Çay, kahve derken akşam oldu. Ama campingin girişinde sürekli çalan yerel müzik rahatsız ediciydi. Görevli belli bir süre sonra kapatılacağını söyledi. Sabaha kadar campingde müzik, eğlence, konuşmalar, gülüşmeler eşliğinde zor bir gece oluyordu. (117 km)

32.GÜN-28NİSAN PAZAR: Eğlenceli bir ortama düşmüşüm. Gece rahatsız oldum. Yediğim bir şey midemi altüst etti. Çıkarınca rahatladım. Ama uykumu alamadım. Saat 10.00 da yataktan kalktım. Çok halsiz hissediyorum. Duş alırsam biraz düzelirim düşüncesi ile duşa girdim. Yavaşça hiçbir şey yemeden yola çıktım. 10 km pedalladıktan sonra Tuzer’e vardım. Otogara gittim. Acaba Kayravan’a otobüs var mı? Diye sorduğumda evet cevabını alınca rahatladım. Bisikleti bagaja ücreti karşılığında alabileceklerini söylediler. Teşekkür ettikten sonra kalacak yer aramaya başladım. Lofti camping gittim fakat kapalı idi. Yoldan geçen bir arkadaştan yakınlarda kalabileceğim bir yer biliyor musunuz? Diye sorunca yardımcı olabileceğini söyledi. O arızalı motorunu ben de bisikleti itekleyerek otele geldik. Resepsiyon da bir şeyler konuştular ve pasaportumu vererek giriş yaptım. Arkadaşa teşekkür ettim. Hemen duş alıp yatağa uzandım. Eksik kalan uykumu tamamladım. İyice dinlendikten sonra çöl tozu olan giysilerimi yıkadım. Mide rahatsızlığını gidermek için bir şeyler atıştırdım. Biraz daha iyi hissediyorum. Sürekli yatakta kalmaya karar verdim. Kendimi iyice toparlamam gerekiyor. (16 km)


33.GÜN-29 NİSAN P.TESİ: Saat 9.00`da uyandım. Sabah kahvaltısı yaptıktan sonra eşyaları bagajlara yükleyerek otelden ayrıldım. Otogara gittim. Tunus için bilet aldım. Saat 11.00’de otobüs hareket etti. Zorlu bir yolculuktan sonra saat 18.20’de Tunus’a ulaştım. Booking den rezervasyon yaptığım Dar Ali adlı Hotele yerleştim. Bir şeyler atıştırdıktan sonra duş alıp hemen yatağa uzandım. (30 km)

34.GÜN-30 NİSAN SALI: Saat 08.30 da uyandım. Çorba içtikten sonra eşyaları bagajlara yerleştim. Bardo müzeyi gezdim. Hava durumu yağışlı gösterdiği için Bookingten rezervasyon yaptırdığım aychik homestaya doğru yola koyuldum. 10 km sonra navigasyonla yerini buldum. Fakat rezidans kapalı olduğu için geri döndüm. Site içerisinde genç bir arkadaşa adresi sorduğumda doğru olduğunu söyledi. Tlf aradığımızda 15.30 geleceğini söyledi. Arkadaşın vakit geçirmek için Cafe teklifini kabul ettim. Adının Haythem olduğunu söyledi böylece tanışmış olduk. 3 saat sohbet ettik. Tlf gelince rezidansa yöneldik. Fakat arkadaşın yardımıyla 4.kata bisikleti zor çıkardık. Ev sahibi ile tanıştıktan sonra odama çekilerek dinlenme moduna geçtim. Akşam şiddetli yağmur nedeniyle dışarı çıkamadım. Ev sakinleri ile sohbet ederek vakit geçirdik.(10 km)

35.GÜN-01 MAYIS ÇARŞAMBA: 08.30 da alarmın çalması ile uyandım. Çorba yaptım. Poşet ekmeğim küflü çıktığı için yiyemedim. Sıcak çorba, biraz meyve atıştırdıktan sonra bagajlarımı yükledim. Fatma hanım uyandı. Vedalaşarak Bizerte’ye doğru yola çıktım. Büyük bir alışveriş merkezinde alışveriş yaptım. Biraz atıştırma yaptıktan sonra yola revan oldum. Saat 16.10 da Bizerte’ye ulaştım. Booking den rezervasyon yaptırdığım otele yerleştim. Duş aldıktan sonra çarşıyı gezdim. Tekrar otele dönerek dinlenme için yatağa uzandım. Planlarımı gözden geçirdim. Yarın Tunus’un sınır şehri Tabarka’da olmayı planladım. (63 km)

36.GÜN-02 MAYIS PERŞEMBE: Alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltı salonunda kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek Tabarka’ya doğru yola çıktım. Kamp ocağı için üç eczaneye etil alkol sordum olmadığını söylediler. Çok sakin yeşil örtüyle kaplı bölgelerden geçerek ilerledim. Yemek molası verdim. Enerjimi yüklendikten sonra yola revan oldum. 18.30 da Tabarka’ya ulaştım. İki otel bisikletin güvenliğini sağlamayacağı için kabul etmediler. Les Aiguilles otel bisikleti koyabileceği güvenli yeri olduğunu belirtince odama bakıp kalmaya karar verdim. Bisikleti yerleştirdikten sonra gerekli eşyaları alarak odama çıktım. Duşumu aldıktan sonra yatağıma uzandım. Yol, manzaralı ve sakin olunca fazla yorulmadım. Yarın Cezayir’e geçeceğim için evraklarımı kontrol ettim. Umarım sıkıntısız geçerim.(128,58 km)

Tunus’un insanları çok yardımsever. Bisikletli olmam, ayrıca Türk olduğumu öğrenince ilgileri daha çok oluyor. Türkçe konuşanlar çıkıyor. Türk dizilerini beğeni ile izlediklerini söylüyorlar. Tunus ve aile ekonomisi zayıf olan bir ülke. Turistik bölgeler hariç çöp kutuları yok. Çöpler her yerde. Hijyen yetersiz. Temizlenmek için duş aldığında saçlarım yapış yapış oluyor. Temizleniyorum mu kirleniyorum mu fark edemedim. Marketlerde istediğini bulamayabilirsin. Özellikle peynirler genelde Fransız markalı ve oldukça pahalı. Beslenmede oldukça zorlandım. Kilo kaybı yaşadım. Bağırsak enfeksiyonu geçirdim. Ülkenin yolları güzel. Şehirlerarası trafik yoğun değil, oldukça sakin. Şehir merkezlerinde kural yok, tam bir kaos yaşanıyor. Sokak hayvanları pek az, onlarda yetersiz beslenmeden çok zayıflar. Yaşam sürelerinin kısa olacağını düşünüyorum. 

TUNUS-19 gün 1410 km

 37.GÜN-03 MAYIS CUMA: 08.30 da alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltı salonunda kahvaltı yaptıktan sonra bagajlarımı yüklenerek otelden ayrıldım. Elimde kalan 77 dinarı change etmediler. Ben de alışveriş yaparak Tunus dinarlarını harcadım. Cezayir’e doğru yola çıktım. Artık Atlas dağlarının yokuşları ve inişleri beni bekliyor. Sınır geçişine kadar tırmandım.

 

CEZAYİR

Sınırda kısa bir sorgulamadan sonra Cezayir’e hoş geldiniz diyerek pasaportumu verdiler. Teşekkür ederek Cezayir ülkesine girmiş oldum. El kala denilen küçük bir yerleşim yerinden sim kart aldım. Mursi’nin önerisi üzerine otel esahele yerleştim. Duş aldıktan sonra yorgunluğumu gidermek için yatağa uzandım. Bir şeyler atıştırdım. Akşam yemeği için peynirli makarna yaptım. Çay, kahve faslından sonra yarın için Annaba’ya gitmeyi planladım. (43 km)


38.GÜN-04 MAYIS C.TESİ: Alarmın çalması ile uyandım. Yumurta haşladım. Sabah kahvaltısından sonra eşyaları bagajlara yerleştirdim. Annaba’ya doğru yola çıktım. Sakin ve yeşil örtülü doğada yolculuk yaptım. Mola verdiğim yerlerdeki insanlarla sohbetler ettik. Yolda helva eşliğinde enerji edindim. Saat 15.40 ta Annaba’ya giriş yaptım. Bir otomobil sürücüsü beni durdurdu. Uygulamadan bisikletle ilgili olduğunu, sohbet etmek için Cafe ye davetini kabul ettim. Araçlarını takip ettim. Bir cafede durdular. Fatma ve ailesi ile tanıştım. Kendisinin hentbol antrenörü olduğunu söyledi. Sohbetten sonra ayrılırken bir şeye ihtiyacım olduğunda arayabilmem için tlf no verdi. Nazik ve ilgili davranmaları nedeniyle kendilerine teşekkür ettim. Çarşıda gezinirken üç bisikletli yanıma gelerek sohbetler ettik. Bir yerleri telefonla aradılar. Bisiklet dernek başkanının beni beklediğini söylediler. Navigasyondan adresi okeyleyerek derneğe ulaştım. Dernek başkanı beni karşıladı. Misafirleri olabileceğimi söyledi. Ayrıca yerel gazeteye röportaj verip vermeyeceğimi sorunca kabul ettim. Röportaj bitince dernek başkanı Bilal ile misafir edileceğim 10 km uzaklıktaki otele pedalladık. Otele yerleştikten iki saat sonra Annaba’nın meşhur böreğini tatmak için Bilal ve Malek ile yerel bir mekâna gittik. Zengin içerikli yağda kızartılmış börekti. Beni tekrar otele getirdiler. Teşekkür ederek vedalaştık. Saat 23.43 olmuştu. Artık dinlenmeliyim. (96 km)


39.GÜN-05 MAYIS PAZAR: 08.10 da alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltı salonuna indim. Kahvaltı yaptıktan sonra eşyalarımı alıp otelin parkında bulunan bisikletin bagajlarına yükleyip misafir edildiğim otelden ayrıldım. Bazilika ve Antik alanı gezdikten sonra Konstantin’e doğru yola çıktım. Üç mola sonrası 18.30 da Konstantin’e ulaştım. Fakat bookingden rezervasyon yaptığım hostel Rhumel şehrin dışında ve en yüksek konumda olunca bayağı zorlandım ve zaman kaybettim. Saat 22.30’da verilen konuma ulaştım ama kimseyi bulamadım. Oradan geçmekte olan genç arkadaşa durumu anlatınca tlf ederek iletişime geçti. Nihayet hostel sahibi olduklarını söyleyen iki kız otomobil ile gelerek tek misafir olan bana anahtarı vererek ayrıldılar. Gerçekten çok temiz bir hosteldi. Önce yorgunluğumu gidermek için duş aldım. Çamaşırlarımı yıkadım. Bir şeyler atıştırdım. Bisikletin her tarafını gözden geçirdim. Bagajımın bağlantı yeri kırılmıştı. Cırt kelepçe ile sağlamlaştırdım. Çay ve kahve içtikten sonra yatağa uzandım. Yorgunluktan uyuyakalmışım. (160 km)

 40.GÜN-06 MAYIS P.TESİ: Saat 09.00’da kahvaltımın hazır olduğunu belirttiler. Kahvaltı yaparken hostel işleticisi Rumeysa ile sohbet ettik. Bagajlarımı düzenledikten sonra hostel reklamı için fotoğraf çekme tekliflerini kabul ettim. İyi dileklerle vedalaşarak Konstantin merkeze doğru yola çıktım. Köprüler ve derin vadiler şehri olan Konstantin’i gezdim. Matikten para çekemedim. Döviz bozdurmak zorunda kaldım. Bankada çalışan biraz Türkçe bilen Duonia Fethi yardımcı oldu. Kendisine teşekkür ettim. Decatlona mağazasının bulunduğu alışveriş merkezine doğru yola koyuldum. Alışveriş merkezi girişinde güvenlik sorumlusu arkadaşa bisiklete lastik almam için decatlona gideceğimi söyledim. Türk olduğumu anlayınca 3. Kattaki mağazaya çıkardı. Bisikletle beni görenler foto çektirdiler. Alışveriş merkezinde oldukça popüler oldum. Fakat mağazada dış lastik ve bisiklet taytı yoktu. Oradan ayrılırken bir arkadaş foto teklifinde bulundu. Foto çekildikten sonra bana bugün ne yapacağımı sorunca kalacak yer bakacağım dedim. Bunun üzerine adının İbrahim olduğunu, beni misafir edebileceğini söyledi. Kabul edince bisikleti mağazanın içine aldı. Siz isterseniz gezin mağazayı kapattıktan sonra akşam yemeğine gidebileceğimizi söyledi. Bende akşama kadar takıldım. Akşam olunca bisikleti mağazada bıraktık. Aracına Ebubekir adlı arkadaşını alarak barbekü yapılan restoranda yemeğimizi yedikten sonra şehir turuna çıktık. Başka arkadaşlarla tanıştırdı. Fotolar çekildik. Saat 00.40 ta ancak eve girebildik. Ben duş aldıktan sonra sabah 08.20 da uyanmak üzere iyi uykular temennisiyle odalarımıza çekildik. (50 km)


41.GÜN-07 MAYIS SALI: 08.20 de alarmın çalması ile uyandım. Sabah temizliğinden sonra İbrahim ileevden ayrıldık. Sabah kahvaltısı için pastaneye takıldıktan sonra alışveriş merkezindeki mağazaya geldik. Bagajlarımı düzenledim. İyi dileklerle vedalaşarak El Eulma’ya doğru yola çıktım. Yolda tanıştığım Ahmed isimli arkadaş foto çektikten sonra bana para uzattı. Almak istemedim. Israr etti lütfen benim adıma kahve içiniz deyince kabul etmek zorunda kaldım. Batarya şarjlarım yetersiz olduğu için bir cafede mola verdim. Böylece öğle sıcağını da biraz olsun geçirmiş olurum. Kahve ve çay eşliğinde bir şeyler atıştırırken Cafeye gelenlerin sorularını cevaplamaya çalıştım. Ödeme yapmak istediğimde cafe sahibi siz bizim misafirimizsiniz deyince önce kabul etmedim, ama ısrarlı olunca teşekkür ederek saat 15.00 de cafeden ayrılarak yola revan oldum. 25 km yol almışken hafif yağmura denk gelince ilk cafeye oturdum. Gelen arkadaşlarla sohbetler ettik. Yağmur dinince yola çıkmak için kasaya yöneldiğimde hesabımın ödendiğini söyleyince şaşırdım. Kimin ödediğini sorunca sohbet edenlerden birisi olduğunu söylediler. O arkadaş tekrar gelirse teşekkürlerimi lütfen iletmelerini söyleyip yola devam ettim. Yolda beni geçtikten sonra önümde duran araçtan inen iki bey işaret ederek durmamı istediler. İşaret dili ile foto çekilmek istediklerini belirttiler. Foto çekildikten sonra nereye gittiğimi sorunca otel bakındığımı söyledim. Kendilerini takip etmemi işaret ettiler. Biraz ilerledikten sonra bir otele geldiğimizi fark ettim. Araçtan inerek benimle resepsiyona geldiler. Arapça bir şeyler konuştular. Resepsiyondaki arkadaş burada kalmaktan memnuniyet duyacağını söyledi. Odamı gösterdi. Ücretini ödedikten sonra bisikleti depoya koymama yardımcı oldu. Diğer iki arkadaşa teşekkür ettikten sonra odama giderken resepsiyondaki arkadaş kahvaltıyı birlikte yapabileceğimizi söyledi. Teşekkür ettim. Odamda önce duş aldım. Çamaşırlarımı yıkadıktan sonra açlığımı bastırmak için ekmek arası peyniri meyve suyu eşliğinde tükettim. Yatağa uzanarak yorgunluğumu gidermeye çalıştım (63 km)

 42.GÜN-08 MAYIS ÇARŞAMBA: 08.40 alarmın çalması ile uyandım. Pencereden bakınca, gece boyunca yağan yağmur nedeniyle her taraf ıslaktı. Biraz daha vakit geçirdikten sonra bagajlarımı yüklenerek Djemila da bulunan Antik kente doğru yola çıktım. Sakin bir yolculuktan sonra 15.30 müze girişine ulaştım. 3000 dinar giriş ücreti isteyince bankadan para çekemediğim için yeterli paramın olmadığını söyledim. Bisikletli ve Türk olduğum dikkatlerini çekince sohbet ettik. Beni içeri alıp bisikleti depoya kilitlediler. Önce müzeyi sonra Antik kenti gezdim. Türkiye’den bisikletli gelmiş olayı ilgi odağı olmama neden oldu. Foto çektirenler, ısrarla kahve içmem için para teklif edenler derken yatacak yer sorarken israil i protesto eden motosikletli grup Setif’te beni misafir edebileceklerini söylediler. 50 km mesafe olduğunu belirttiler.Navigasyonda derneğin yerini işaretlediler. 16.30 yola çıktım. 18.50 de Setif’e ulaştım. Dernek binasına bisikleti bırakıp önce duş hamamında duş almamı sağladılar. Zübeyr ve Abdulmecid akşam yemeğine davet ettiler. Yemek yedikten sonra ibis otelin salonunda kutlama programına katıldık. Bana da derneğin madalyasını verdiler. Zübeyr ve Abdulmecid arkadaş beni tekrar derneğin misafirhanesine getirdiler. Kahvaltıda görüşmek üzere ayrıldık. Yorgunluktan hemen yatağıma uzandım. (108 km)

43.GÜN-09 MAYIS PERŞEMBE:08.40 da alarmın çalması ile uyandım. Abdulmecid geldi. Birlikte kahvaltıya gittik. Tekrar misafirhaneye geldik. Ben eşyaları bagajlara yerleştikten sonra teşekkür edipvedalaştık. Önce merkez bankasına gittim. Başka bankaya yönlendirdiler. Yönlendirilen bankadaki personel içtenlikle yardımcı oldular. İş bankası kartından para çekemedim. Yapı kredi bankası kartınıdeneyince para çekebildim. İş bankası işlemlerinde genelde sorun çıkıyor. Bordj Bou Arreridj şehrine doğru yola çıktım. Yol sakin ve düzdü. Fakat rüzgâr sert ve üşütüyordu. Booking den bulduğumotele yerleştim. Yorgunluğumu gidermek için duş aldım ve çamaşır yıkadım. Oldukça erken olduğundan dinlenmek için bolca vaktim var. Tüm eksikliklerimi tamamladım. Otel oldukça temizdi. (75 km)

 44.GÜN-10 MAYIS CUMA: 8.30 da alarmın çalması ile uyandım. Kahvaltı salonunda kahvaltı yaptım.Eşyaları bisiklete yükledikten sonra otel sahibi otelin önünde reklam için fotolarımı çekmek istediğini söyledi. Foto çekildikten sonra Bouira şehrine doğru yola çıktım. Yol sakin, hava güneşli ve sakindi. Birkaç yerde mola verdikten sonra saat 17.50 şehre giriş yaptım. Mola yerlerinde yemek teklifinde bulunanlar olduğu gibi bazı Cafe sahipleri ısrarla para almıyorlar. Siz bizim misafirimizsiniz diyorlar. Gerçekten insanları çok candan ama bürokrasi çok berbat. Önce cafe de bir şeyler atıştırıp dinlendim.Hotel baktım. Uygun olan Attık otel pasaport vizesi sorunca yeşil pasaport için vizeye gerek olmadığını belirttim ama anlamadı ve otele kabul etmedi. Akşam oldu polise gittim. Onlarda beni gereksiz yere beklettiler. Aramızda tartışma çıktı. Otel önerilerini reddettim. Full problemsiniz diyerek pasaportumu alıp emniyet müdürlüğünden ayrıldım. Peşimden geldiler özür dilediler ama ben otel bulmak için ayrıldım. Yakında bir otele yerleştim. Duş alıp çamaşır yıkadım. Bir şeyler atıştırdım. Yorgunluktan yatağa uzandım. (118 km)

 45.GÜN-11 MAYIS C.TESİ: Saat 09.10 da alarmın çalması ile uyandım. Eşyaları bisiklet bagajına yerleştirdim. Fakat dünkü kargaşada flamam düşmüş, üzüldüm ama yapacak bir şey yok. Yolda taş işçileri ile ikram edilen çay eşliğinde sohbet ettik. Foto ve video çekimi yaptım. Cezayir Vilayetine doğru N5 yolunu takip ederek 4 mola sonrasında Cezayir şehri girişine ulaştım. İnternetten bulduğum otele yerleştim. Gerçekten uzun zamandır böyle temiz ve güzel otelde kalmamıştım. Duş aldıktan sonra çamaşırlarımı yıkadım. Yatağa uzanarak biraz kendimi dinlendirdim. Acıkınca dışarı çıktım atıştırmalık bir şeyler alarak otele döndüm. Mutfaktan sıcak su ve sallama çay alarak odama çıktım. Çay eşliğinde karnımı doyurdum. İki ülke arasında sorun olduğu için Fas’a geçemeyeceğimi söylediler. İnternetten Cezayir İspanya arası feribotları araştırdım. Cezayir-Alicante veya Cezayir-Marsilya feribotları olabilir. Planlarımı gözden geçirdim. Şimdiye kadar uygunluk devam ediyor. Herhangi bir aksama yok. Ama Cezayir merkezden sonraki planları tamamen değiştirmek zorundayım. İyi geceler temennisiyle yatağa uzandım. (106 km)



46.GÜN-12 MAYIS PAZAR: Alarmın çalması ile uyandım. Eşyaları bagajlara yerleştirdikten sonra Cezayir merkeze doğru yola çıktım. Alger ferry acentasına uğradım. Yakın zamanda Alicante’ye feribot olmadığını en yakın 16 mayısta Marsilya olduğunu söylediler. Planlarımı değiştirmek zorunda kaldım. 3000 bisiklet toplam 49.000 Dinar bilet olunca rezervasyon yapıyor musunuz diye sorunca farklı cevaplar alınca kafam karıştı. Beklememi söylediler ama 2 saat bekledim ses çıkmayınca Cezayir merkezi gezerek kalacak yer aradım. Öneri üzerine bir otele yerleştim. Eskimiş bir otel ama merkezde olması ve bisikleti odama almam olumlu idi. Dinlenmek ve planlarımı gözden geçirmek için yatağa uzandım. (56 km)

47.GÜN-13 MAYIS P.TESİ: Saat 09.10 da uyandım. Cafe de kahvaltı yaptıktan sonra acenteye gittim. Sıra numarası (53) aldım. 12.20 de sıra bana geldi. Görevli arkadaşın samimi davranışı dikkatimi çekti. Rezervasyon yaptı. 28.000 dinar ödeme yapmam için 24 saat süre olduğunu belirtti. Ben hemen bankamatik arayışına başladım. Cezayir de kredi ve banka kartı pek kullanılmıyor. Genele yakın nakit çalışılıyor. O nedenle bankamatik çok az ben ancak visa olan bir matik buldum. Parayı çekip şirkete ödeyip bileti alınca rahatladım. 16 Mayıs saat 12.00 Marsilya feribotunda yerim var. Artık Cezayir başkenti rahat gezebilirim. Önce Notre Dame of Africa kilisesi, kasbah, Dar el Hassane yi gezdim. Şehir merkezini turladım. Cezayir şehri neredeyse tamamen Fransız mimarisi ile oluşmuştu. Çoğu bina eskimiş olmasına rağmen güzeldi. Restorasyon geçiren binalar harikaydı. Şehirdeki tüm Fransız binaları restorasyondan geçmiş olsa harika bir şehir olur diye düşündüm. Akşam yemeği sonrası sahilde gezinti yaptıktan sonra otele geldim. Dinlenmek için yatağa uzandım.

 48.GÜN-14 MAYIS SALI: Marsilya ferry beklediğim için rahatım. Uyandığımda sabah temizliği sonrasıdışarıda cafede süt eşliğinde kahvaltı yaptım. Dar Mustapha Pacha ikametgahına gittim. Tadilatta olduğu için gezemedim. Kasbahtan geçerek navigasyon eşliğinde Bardo müzeye geldim. Müzeyi gezdiktensonra güzel ve yeşil parkta mola verdim. Çarşıda çok temiz pastanede bir şeyler atıştırdıktan sonra otele döndüm. 12 km yol yürüdüğüm için dinlenmem gerekiyor. Yatağa uzandım. Biraz şekerleme yaptıktansonra akşam olmuştu. Bisikletin bagaj ayaklarından biri daha kırılmıştı. Plastik kelepçe ile sıkıca bağladım. Bu nedenle bagajlarımı hafifletmem gerekiyor. Eşyalarımı yeniden düzenledim. Pastaneden aldığım pasta çeşitlerini çay eşliğinde tüketerek açlığımı giderdim. Yat temizliğinden sonra yatağa uzanarak sosyal medya ile meşgul oldum. Marsilya ile ilgili bilgiler edindim. Yorgunluktan uyuya kalmışım.

49.GÜN-15 MAYIS  ÇARŞAMBA: Uyandığımda saat 09.40 gösteriyordu. Sabah temizliğinden sonra dışarı çıktım. Süt eşiğinde kahvaltı yaptıktan sonra Hamma botanik parka doğru yola koyuldum. Gerçekten çok güzel bir park. İki saat takıldıktan sonra limana doğru yola çıktım. Kasbahı tekrar ziyaret ettim. Liman girişine baktım. Yarın kolaylık sağlasın diye. Yolculuk için dinarları harcayarak alışveriş yaptım. Otele geldim. Dinlenirken tlf şarj ettikten sonra tekrar çarşıya çıktım. Karnımı doyurduktan ve eksikliklerimi tamamladıktan sonra tekrar otele döndüm. Bagajlarımı düzenledim. Uykum gelene kadar oyalandım.

50.GÜN-16 MAYIS PERŞEMBE: Alarmın çalmasıyla 07.20 de uyandım. Sabah temizliği yaptıktan sonra bagajlarımı topladım. 08.45 de otelden ayrıldım. Pastanede kahvaltı yaptım. Böylece son dinarları harcamış oldum. Limana yöneldim ilk uğradığım kapıdaki görevli ikinci kapıya gideceğimi söyledi. İkinci kapıya gittim onlarda birinci kapıya tekrar gönderdiler. Asansörle yolcu katına çıkardılar. Feribot saatine kadar beklerken sohbetler yaptık. 3-4 yaşlarında cin gibi bir kız çocuğunun bisikletime tırmandığını gördüm. Pedallara basmaya, gidonu tutmaya, seleye oturmaya çalıştı. Babası fotolarını çekti. Biraz oyalandık annesinin yanına gitti. Pasaport kontrolünden sonra bagajlarımı ve bisikleti x-ray den geçirdiler. Birkaç yerde kontrolden geçtikten sonra nihayet feribota binebildim 12.00 de kalkması gereken feribot 16.00’da ancak harekete geçti. Cezayir kurumsallaşmanın olmadığı bir ülke olunca işler karışıyor. İnsanları yardımsever, Türklere karşı ayrıca sempatileri var. Bisikletli olunca sempatileri daha da artıyor. Feribotta ekonomi biletim olmasına rağmen resepsiyona danışmaya gittiğimde beni kabine aldılar. Kabinde dört yatak, dolaplar, banyo ve tuvalet bulunuyor. İki arkadaş daha geldi. Sohbetlerinden arkadaş oldukları anlaşılıyor. Yorgunluktan biraz uyumak istedim. Ama arkadaşlardan biri egzozu patlamış dizel motor gibi horluyordu. Baktım olacak gibi değil kafeteryaya takıldım. Bakalım 24 saat yolculuk nasıl geçecek. Tekrar kaçınılmaz olarak kabine döndüm. Ahmed arkadaş da durumun farkında ama pek de yapılabilecek bir şey yok. Saat 23.00 de horlama artınca kafeteryaya gittim. Hem bir şeyler atıştırırım, hem de vakit geçiririm diye. Fakat o ne kafeteryayı kapatıyorlar. Horultu eşliğinde uyumak zorundayım. Gece arkadaşı iki defa uyandırdık. Pozisyon değiştirdik. Böylece sabahı zor ettik.  (CEZAYİR  13 GÜN-852 km)

 

FRANSA-MARSİLYA

51.GÜN-17 MAYIS CUMA: Sabah uyanınca duş aldım. Yatağa uzandım. Kabin arkadaşlarım Marsilya Limanına girmiş bulunuyoruz deyince hemen toparlandım. Saat 12.00 de feribot Marsilya limanına yanaştı. Eşyaları alarak bisikletin yanına gittim. Eşyaları bagajlara yerleştirdikten sonra feribotun kapısının açılmasını bekledim. Açılınca ilk ben karaya çıktım. Hiçbir sorun yaşamadan gümrük memuru Türk arkadaşla biraz sohbet ettikten sonra booking den rezervasyon yaptırdığım hostele navigasyon eşliğinde ulaştım. Puanını hak etmeyen bir hostel. Benim önceliğim bisikleti koyabileceğim yeri olması. Bisikleti hostele bırakıp terlikle şehir içi turu atarak gezmeye başladım. Önceliğim para çekme, sim kart almak. Para çektikten sonra Türk restoranda patlıcan musakka ve bulgur pilavı ile hasret giderdim. Ortamda bulunan T.C. vatandaşları ile sohbet ettik. Tekrar yaya olarak önce tren garına, sonra sahildeki katedrale gittim. Marsilya’nın güvenli olmadığını söylediler. Yabancı dil olarak en çok Arapçanın konuşulduğu bir şehir olduğunu belirttiler. Tekrar hostele döndüm. Duş aldıktan sonra yatağıma uzandım. İnternet ortamında planlarımı gözden geçirdim. Yarın Marsilya’da birkaç yere uğrayıp alışveriş yaptıktan sonra Toulon’a doğru yola çıkmayı planladım.


52.GÜN-18 MAYIS C.TESİ: Rahat uyuyamadığım için hostelden ayrıldım. Önce Lyca Mobile aldım. Türk lokantasında çorba içip tatlı yedikten sonra birkaç tarihi yerleri gezip Toulon’a doğru yola çıktım. Toulon’un güzel sahili hafta sonu olması nedeniyle oldukça kalabalıktı. Toulon dışında uygulamadan bulduğum çadır kampa doğru yol aldım. Oldukça uzak ve ıssız yerlerden geçerek ormanın içindeki kampa ulaştım. Kimsecikler gözükmüyordu. Köpek havlayınca kampta kalan karavancılar geldi. Kampta kalıp kalamayacağımı sordum. Telefonla kamp sahibini aradılar. Kamp işletmecisi ile anlaşarak belirlediği alana çadırı kurdum. Bir şeyler atıştırdıktan sonra matıma uzandım.  (96 km)  


53.GÜN-19 MAYIS PAZAR: Saat 12.00 de eşyalarımı topladıktan sonra kamp alanından ayrılarak Saint Tropez’e doğru yola çıktım. Sahil yolu oldukça güzel ve manzaralı idi. Saint Tropez’i gezdim. Oldukça güzel bir yerleşim yeri. Fakat yol kenarındaki otellerde boş yer bulamadım. Otel bulasıya kadar yola akşam karanlığında devam ettim. Yolda bisikleti kaydırdım. Yol kenarındaki çite başımı vurdum. Kask sayesinde bir şey olmadı. En sonunda saat 23.00 de Frejus’de otele yerleşebildim. (90 km)

54.GÜN-20 MAYIS P.TESİ: Hava kapalı ve rüzgârlı yağmur yağma ihtimali var. Saat 11.00 de otelden ayrıldım. Frejus şirin, güzel ve sakin bir yer. Otel çıkışında bisiklet kullanan kadınlarla sohbet ettik. Cannes doğru yola çıktım. 40 km gösteriyor. Bisiklet yolunu takip ettiğimde beni dağ başında patikaya getirdi. Geri döndüm navigasyonu kapattım sahile paralel yolda, güzel manzaralar eşliğinde Cannes’e vardım. Hava iyice kapandı. Sert rüzgâr nedeniyle Nice trenle devam etmek için gara gittim. Güzel bir yolculuktan sonra Nice vardım. Hemen uygulamalardan kendime puanı yüksek temiz bir yer baktım. Rezervasyon yaptım. Resepsiyonda parasını ödedim. Fakat bisiklet koyacak yerlerinin olmadığını belirttiler. Yardımcı olacaklarını söylediler. Birkaç yeri aradılar. Navigasyonda belirtilen konumdaki bisiklet garajına bisikleti bırakabileceğimi söylediler. Bisiklet garajına bisikleti kilitledikten sonra eşyalarımı alarak tekrar hostele döndüm. Deniz rüzgâr beni çarpmış olmalı hafif kırıklık var. Duş aldım. Yatağa uzandım terlemeye çalıştım. Bayağı terledikten sonra tekrar duş aldım. Önceden gördüğüm Türk lokantasına gittim. Afiyetten sonra tekrar su alıp hostele geldim. Biraz daha iyi gibiyim. Terledikçe su içtim. Çok sıkıntılı bir gece geçirdim. Ateşim yükseldiğinde üstümü açıyorum. Düştüğünde tekrar üstümü kapatıyorum ama saatler geçmiyordu. Umarım yarın bir şey kalmaz.  (40 km)

55.GÜN-21 MAYIS SALI: Uyandığımda yatakta biraz uzandım. Halsizlik hissediyorum. Duş aldım. Eşyalarımı toplayarak hostelden ayrıldım. Bisikleti bıraktığım bisiklet garajına gittim. Fakat çalışan kapıyı açmadı. Sistemleri farklı. Ben hostel aracılığı ile gittiğimden sorun oluştu. Çalışana camdan bisikletimin fotolarını gösterince ikna oldu. Kapıyı açtı, bisikletimi alarak tekrar Türklerin çalıştırdığı lokantaya giderek sohbetler eşliğinde kahvaltımı yaptım. Vücudumda kırgınlık var. Seyahat sağlık sigortam var ama Fransa’da ve İtalya’da doktora ulaşmanın zor olduğunu biliyordum. Onun için bir an önce Türkiye’ye ulaşmak için plan yapmam gerekiyor. Önce Cenova’ya geçmem gerekiyor. Oradan trenle önce Roma’ya sonra Bari’ye geçmeyi, Bari’den feribotla Durres’e oradan Tiran’a Tiran’dan otobüsle önce İstanbul’a oradan da Ankara’ya geçmeyi planladım. Önce istasyona gidip Ventimiglia’ya bilet aldım. Ventimiglia inip Cenova trenine bilet aldım. Trende yolculuk yaparken kaçak yolcuların çokluğu dikkatimi çekti. Cenova’da trenden indim. Roma için tren baktım ama bugün için tren olmadığını öğrendim. İstasyon etrafında dolaşırken üzerinde Sofya yazan bir otobüs gördüm. Sorduğumda 30 dk.sonra Sofya’ya hareket edeceğini söylediler. Kaptana bisikletimle beni alabilirse Sofya bileti alabileceğimi söyleyince kabul etti. Böylece planlarım tamamen değişti ve süreç hızlandı. Türkçe bilen bir kadın bana yardımcı oldu. Bisikleti bagaja yerleştirdim. Yolluk için alışveriş yaptıktan sonra otobüse binince yolculuk başladı. Otobüsün yarısı doluydu. Gece birkaç yerde mola verdi. Yanım boş olduğu için biraz rahattım ama rahatsızlığım devam ediyordu. Sıkıntılı yolculuk 16 saat sürdü. Haşatım çıktı. Sofya terminaline indiğimde enerjim tükenmişti. Türkçe bilen kadın yardımcı olabileceğini söyledi. Kendisine teşekkür ettim. İyi olduğumu beni beklememesini söyledim. Vedalaşarak ayrıldık. Çok yorgun olduğum için bu gece Sofya’da kalmaya karar verdim. Terminalin karşısındaki otele yerleştim. Çok güzel ve temiz bir oteldi. Ama ben iyi değilim. Hemen duş aldım. Yatağa uzandım. Yorgunluktan uyumuşum. Uyandığımda henüz akşam olmuştu. Yağmur yağdığı için dışarı çıkamadım. Otelin büfesinden bir şeyler alarak atıştırdım. Odama döndüm. Yatağa uzandım ama ateşim yükseliyor, terleyince düşüyor. Sabah olması lüx otelde ıstırap oldu.

 56.GÜN-22 MAYIS ÇARŞAMBA: Kahvaltı benim hayatımı kurtarmalı. Bu seferde fazla yemekten rahatsız olmam umarım. 08.00 de kahvaltıya indim. Çalışana rahatsızım bana yardımcı olabilir misiniz teklifimi kabul etmesi kahvaltı yapmamı kolaylaştırdı. Enerji yüklendikçe rahatladım. Fakat genel durumum hiç iyi değil. Mikrop kapmış olduğumun farkındayım. Bir an önce Ankara’ya ulaşmam sağlığım için çok önemli.

 57.GÜN-23 MAYIS PERŞEMBE: Otelden ayrılarak Otogara gittim. İstanbul için bilet aldım. 14.00 kadar İstanbul lokantasına takıldım. Çalışan Ahmet ile sohbet ettik. 14.00’de hareket ettik. Gümrüklerden geçerek 04.00 Esenler otogarına yağmur eşliğinde indim. Bisikleti ve eşyaları ıslanmayacak şekilde saçağın altına bıraktım.

 58.GÜN-24 MAYIS CUMA: Genelde esnaf kapalı idi. Sıcak bir çorba içerek biraz olsun rahatladım. Tekrar bisikleti bıraktığım yere geldim. Kâmil koç otobüs kaptanı nereye gideceğimi sorunca Ankara’ya doğru yola koyulduk. Saat 10.00 Ankara Otogarda bisikletin bagajlarını düzenleyerek eve doğru yola

koyuldum. Eve ulaştığımda evin anahtarını çantamda bulamadım. Yedek anahtarın olduğu oğlumu aradım. Oğlum kapıyı açtı. Bisikleti ve eşyaları içeri aldım. Ateşim olduğu için oğlum evde kalmama izin vermedi. Durumumun iyi olmadığını yarın erken saatte acilden giriş yapmamız sağlığın için çok önemli deyince oğlumun evine gittik. Duş alınca biraz rahatladım. Akşam yemeğinden sonra halsiz ve yorgun olduğum için hemen yatağa uzandım.

 25 MAYIS C. TESİ: Acilde sıra gelince tahliller sonucunda yatmama karar verildi. Röntgen çekilince sol akciğerimin tamamen kapalı olduğu mikrop kaptığımı söylediler. Hemen ilaç ve serum tedavilerine başladılar. Tekrar tekrar tahliller yaptılar. Düşük olan değerlerimi tamamlamaya gayret ettiler. Çok güçsüzdüm. Kilo ve kas kaybım vardı. Protein ağırlıklı beslenmeme ağırlık verdiler. Dört gün yattığım şehir hastanesi endokrinoloji bölümü sağlık personelinin özenli gayretleri sayesinde tüm değerlerim düzelmiş olarak taburcu oldum. Emeği geçen herkese teşekkür eder saygılar sunarım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BATI KARADENİZ BİSİKLET TURU (SİNOP-ZONGULDAK) 464 KM