18 TEMMUZ 2017-SALI-1406.km. (ERZİNCAN-KARGIN)

Saat 09.00’da dinlenmiş olarak uyandık. Öğretmenevinde kahvaltımızı yaptıktan sonara eşyalarımızı toplayarak bagajlarımızı hazırladık. Çıkışta İranlı bir çift ile karşılaştık. Azeri olduklarından sohbet edebildik. İran’dan Trabzon’a doğru yaya olarak, otostop yaparak gittiklerini söylediler. Vedalaşarak ayrıldık. Çarşıda maden suyu içmek için Polat büfede mola verdik. Büfe işleticisi İrfan’la sohbet ettik. İzin alarak fotoğrafını çektik. Saat 11.15’te Aşkale’den ayrılabildik. 2057 m. rakımlı Tepebaşı rampasını tırmandık. Hava oldukça sıcak ve güneşli idi. Terden sırılsıklam olduk. Geçitte fotoğraf çektik. İniş için hazırlık yaptık. Her yokuşun bir inişi vardır misali kuşlar gibi uçarak tüm yorgunluğumuzu atıverdik. Tercan tünelini geçerek Tercan baraj gölüne ulaştık. Yolun sağında yapımı devam eden Güneş Enerji Santrali dikkatimizi çekti. Onurlandık. Tercan’ın nüfusu 6700 kişi yazıyordu. Çarşıdan geçerek öğretmenevine uğradık. Yer olmadığını belirttiler. Çok güzel bahçesi vardı. Maden sularımızı, çaylarımızı içerek sohbet ederek dinlendik. Planımızı yeniledik. Kargın beldesini hedefledik. Öğretmenevinden dinlenmiş olarak ayrıldık. Önce Mamahatun Türbe ve Kervansarayını gezdik. Tadilattan dolayı kapalı idi. Biz de dışarıdan fotoğraflarını çektik. Tercan’dan ayrılarak yola koyulduk. Yol üstünde kamyoncuların mola verdiği Köroğlu Tesisinde yemeğimizi yedik, dinlendik. Tekrar yola koyulduk. Yol oldukça düzgündü, yorucu değildi. Fırat Nehri üzerinde bulunan Kötür Köprüsünde fotoğraf çekildik. Kargın’ın verimli topraklarını geçerek saat 17.00’de Kargın’a vardık. Kahvenin birine oturduk. Maden suyu, çaylarımızı içerek sohbetler yaptık. Mehmet Türk, Oğuz-Yavuz Vurgun, Yusuf Güneş, Seyfullah Vurgun’la tanıştık. İzin alarak fotoğraflarını çektik. Bu arada kalacak yer arayışını Okan arkadaşım sürdürdü. Belediye misafirhanesinin malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine verildiği için kalınamayacağını belirtmişler. Çadır kurmak için yer göstermişler. Ben kahvede oturmaya devam ederken Okan arkadaşım boş bir pansiyon bulduğunu söyledi. Görevlinin daveti üzerine pansiyona yerleştik. Temizliğimizi yaptıktan sonra saat 21.30 civarında belde çarşısına karnımızı doyurmak için çıktık. Açık bir fırın bulduk, pide yapıyorlardı. Acaba bize peynirli pide yaparlar mı düşüncesi ile fırına uğradık. Teklifimiz üzerine malzeme getirirsek pide yapabileceklerini söylediler. Okan arkadaşım karşıdaki bakkaldan kaşar peyniri alarak geldi. Pidelerimiz fırına sürüldü. Bu arada orada bulunanlarla sohbetler ettik, onların fotoğraflarını çektik. Fırından çıkan sıcacık pidelerimizin bir kısmını kahvede arkadaşlarla yedik. Arta kalanları da sabah yemek üzere sardık. Tekrar pansiyona döndük. Günlüğümü yazdım. Dobigez’e fotoğrafları yükledim.Koğuşta bulunan ranzalarda alttaki iki tanesine uzandık. Fakat biraz tedirginlik vardı. Pansiyonun bahçe kapısı, bina ve oda kapıları açıktı. Kilit kullanmıyorlardı. Böylece saat 23.40’ta iyi uykular temennisiyle uyumaya çalıştık. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BATI KARADENİZ BİSİKLET TURU (SİNOP-ZONGULDAK) 464 KM