8 TEMMUZ 2017-CUMARTESİ-451.km.(PERŞEMBE-ORDU-GÜLYALI-PİRAZİZ-BULANCAK-GİRESUN-KEŞAP-ESPİYE-TİREBOLU)
Sabah
06.30’da uyandım. Biraz yatak keyfini dalga sesleri arasında sürdürdüm.
Kalktım, çadırın içini boşaltım. Malzemeleri toparladım. Çadırımı topladım.
Hepsini düzgünce bagaj yaptım. Yason Kilisesinin ve Fenerinin fotoğraflarını
çektim. Ordu’nun ilçesi Perşembe’ye doğru yola çıktım. Yolda köpekler ve benden
başka kimsecikler yoktu. Sabahın seher vaktinde yolda olmak da çok keyif verici
idi. Birkaç viraj ve iniş çıkıştan sonra küçük bir yerleşim yerinde fırın
dikkatimi çekti. Hemen içeri girdim sıcacık bir pide aldım. Yola devam ederken
sıcacık pideden lokmalar kopararak kahvaltımı yapmam büyük bir zevkti. Saat
07.30 gibi Perşembe’ye vardım, hafta sonu sessizliği içerisinde sabahçı
kahvesine oturdum. Erken olduğu için arkadaşları rahatsız etmek istemedim.
Telefonumu ve çakarlarımı şarja taktım. Çayımı içerken yanıma spor kıyafetli
bir bey geldi. Bisikletin dikkatini çektiğini, sohbet etmek istediğini söyledi.
İstanbul’dan misafir gelmiş. Bir saat kadar sohbet ettik. Bu arada güzel bir
yaz yağmuru yağıyordu. Arkadaşlarımı birkaç defa aramama rağmen ulaşamadım.
Yağmur dinince ıslak zeminde kapalı bir havada Ordu’ya doğru yola koyuldum.
09.40’ta Ordu’ya vardım. Sabah çorbamı içtim. Öğretmenevinin bahçesinde mola
verdim. İletişim kurabildiğim arkadaşları beklerken bende dobigez’le ilgili
hazırlıklarımı yaptım.
Arkadaşlar
11.30’ta geldiler. Bisikletleri öğretmenevine bıraktıktan sonra Boztepe’ye
gitmek için teleferiğe bindik. Ordu’nun görüntülerini aldık. Tekrar teleferikle
inerek çarşıda Belediye müzesini gezdik, öğretmenevinde öğle yemeğini yedikten
sonra saat 14.00’te bisikletlerimizle yola koyulduk. Ordu ilçesi Gülyalı’yı
geçtikten sonra, 10 yıl önce Piraziz Tepeköy Ortaokulunda birlikte çalıştığım
Kadir AYDIN’ı merkezde dükkanları olan
Ali arkadaşım sayesinde bulduk. Sohbet ve ikramlardan sonra Giresun’a doğru
yola çıkmak için iyi temennilerle vedalaştık. Giresun’un ilçesi olan Bulancak’ın
çarşısını turladıktan sonra Giresun merkeze doğru yol aldık. Giresun’un çarşısının
içerisinden geçerek öğretmenevine ulaştık. Fakat misafirhanenin dolu olduğunu
belirttiler. Saat18.00 olmuştu. Hızlı bir kararla Giresun Kalesini ve çarşısını
gezdikten sonra Tirebolu’ya gitmeye karar verdik. Bisikletleri öğretmenevinde
bırakarak kaleye çıktık. Giresun’u, adasını ve güzelim Karadeniz’i seyreyledik.
Gazi Caddesinin trafiğe kapalı olması ve şehrin dokusu beğenimizi kazandı. Hemen
ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra Müze önünde fotoğraflarımızı çekerek yan
yoldan Karadeniz sahil yoluna çıktık. Önce Keşap, sonra Espiye derken saat
21.30’da Tirebolu Öğretmenevine ulaştık. İkişerli iki oda tutarak bisikletlerle
birlikte odalarımıza yerleştik. Öğretmenevi, Tirebolu merkezinin en yukarısında
idi. Sahile inerek güzel bir lokantada odun ateşinde yapılan sıcak pidelerimizden
lezzet alarak karınlarımızı doyurduk. Tekrar öğretmenevine çıktık. Günlüğümü
yazdıktan, dobigez’e foto ekledikten sonra yorgunluktan sohbet ederken
uyuyakalmışız.
Yorumlar
Yorum Gönder